08-03-2020, Saat: 22:42
Kendi kendime ilk ataktan sonra bir daha asla çıkmayacak söz demiştim. İlk ataktan sonra vitaminler kullanmaya başlamış, yediklerime dikkat ediyordum. 3 ay sonra bugün 2. Atak gerçekleşti. Göbeğimin altında 3 tane sivilce şeklinde. Penise yakın. Dertlendim geçmiş aklıma geldi biraz anlatmak hemde kimseyle konuşamadığım için rahatlamak istedim.
9 ay öncesine dönelim düzenli sporumu yapardım, sevgilim vardı çok mutlu değildim, nedeni sürekli ettiğimiz kavgalardı. 6 senedir birlikteydik bizimki üniversitede başlamıştı. Birbirimizi iyi tanıyor aileden biri gibi davranıyorduk. Evlenmeyi istemesemde o çok istiyordu. Anlaşamasak da seviyorduk. Ne kadar safmışız bugün bunu daha iyi anladım.
Ben genç aylık hanesine ciddi miktarda para giren, iyi giyinen, 600.000 tl lik arabaya binen, iyi bir üniversite mezunu, yurtdışında yüksek lisans yapmış yine türkiyede eğitmine ve iş hayatına devam eden insanların yakışıklı diye tabir ettiği bir erkeğim. (Maddiyatı belirtmemdeki amaç internette bu hastalığın eğitim ve gelir seviyesi düşüklerde görüldüğü anlatılıyor! Büyük yalan!)
Sevgilimden ayrıldıktan sonra kendimi alkole verdim yalnızca iki kız ile birlikte oldum, bu iki kızda iyi eğitim almış düzenli hayatları olan kızlardı. Hiç dikkat etmedim, kondom kullanmadım. Nasıl kullanılır hiç öğrenmedim çünkü, takınca yaşadığım haz anlamsız geliyordu.
Bu hastalığı kaptığımı yıl başından önce çok sancılı bir süreçte öğrendim. İlk başta tanı koyamadılar dolayısıyla ilacada neredeyse 20 gün sonra başladım. Gittiğim 3. Doktor kan testi ile tanıyı koydu ve hayatımın dönüm noktasına imzasını attı.
İlk atak bittikten sonra yukarıda da söylediğim gibi bir daha çıkmayacağına kendimi fazlasıyla inandırdım. 3 ay sonra bugün 2. Sefer o kabarıklıkları görünce tekrar dünyam başıma yıkıldı.
Ama bir şey fark ettim. Bu illet bizlere iyi hissediyorken yaşadığımız andan zevk almayı öğretiyor bence, sevdiklerimize daha iyi davranmayı, kendimizin mükemmel olmadığı gerçeğini dolayısıyla mütevaziliği.
Şimdi ise üzerimde buhranlar bulutlar var, neden diyorum neden güzel ve saf sevgilimi bıraktım, neden oldurmaya çalışmadım, neden bitirdim, bitmesine izin verdim. Saf duygular kolay bulunmuyor heleki bir yaştan sonra imkansız hale geliyor.
Geri dönüş olsa dönerdim sevgilime, saf hayatıma devam ederdim. Çekerdim sevgilim kavgalarını her şeyini. Şimdi lanetlendim, evlenmek istemene karşı çıktığım için bin pişmanım geriye dönüş yok biliyorum, ömür boyu da bu illeti insanlara bulaştırma olasılığı fikri bile beni bitiriyor. Bırak bunu en basitinden, genital bölgemi tıraş bile edemiyorum korkudan.
Ne olursa olsun kim olursa olsun, bazen selam verdiğiniz görevli, bazense zamanında canımdan parça dediğiniz sevgiliniz, insan kaybedince anlıyor değerini, tıpkı sağlığını kaybedince geçmişin değerini anladığı gibi.
Bazende diyorum ki ne dertler var bu nedir ki? Çekersin. Fakat kendi sorumsuzluğun yüzünden böyle bir bataklığa düşmek, hele ki tedavisinin olmaması daha da delirtiyor insanı.
Keşke diyorum bu illetin tedavisi olsaydı gerekirse 1 yıl sürsün bu tedavi fakat söküp atsın bulaştırma ihtimalini. Nasıl safça seveceğiz, nasıl saf duygularla dokunacağız başkasına bu hastalıkla? Nasıl karşımızdakinin hayatını mahvetme riskini göze alacağız?
Belki bir gün...
Alınanlar gücenenler olduysa kusura bakmayın dostlar. Ama ben eski sevgilimi ve hayatımı çok özledim.
9 ay öncesine dönelim düzenli sporumu yapardım, sevgilim vardı çok mutlu değildim, nedeni sürekli ettiğimiz kavgalardı. 6 senedir birlikteydik bizimki üniversitede başlamıştı. Birbirimizi iyi tanıyor aileden biri gibi davranıyorduk. Evlenmeyi istemesemde o çok istiyordu. Anlaşamasak da seviyorduk. Ne kadar safmışız bugün bunu daha iyi anladım.
Ben genç aylık hanesine ciddi miktarda para giren, iyi giyinen, 600.000 tl lik arabaya binen, iyi bir üniversite mezunu, yurtdışında yüksek lisans yapmış yine türkiyede eğitmine ve iş hayatına devam eden insanların yakışıklı diye tabir ettiği bir erkeğim. (Maddiyatı belirtmemdeki amaç internette bu hastalığın eğitim ve gelir seviyesi düşüklerde görüldüğü anlatılıyor! Büyük yalan!)
Sevgilimden ayrıldıktan sonra kendimi alkole verdim yalnızca iki kız ile birlikte oldum, bu iki kızda iyi eğitim almış düzenli hayatları olan kızlardı. Hiç dikkat etmedim, kondom kullanmadım. Nasıl kullanılır hiç öğrenmedim çünkü, takınca yaşadığım haz anlamsız geliyordu.
Bu hastalığı kaptığımı yıl başından önce çok sancılı bir süreçte öğrendim. İlk başta tanı koyamadılar dolayısıyla ilacada neredeyse 20 gün sonra başladım. Gittiğim 3. Doktor kan testi ile tanıyı koydu ve hayatımın dönüm noktasına imzasını attı.
İlk atak bittikten sonra yukarıda da söylediğim gibi bir daha çıkmayacağına kendimi fazlasıyla inandırdım. 3 ay sonra bugün 2. Sefer o kabarıklıkları görünce tekrar dünyam başıma yıkıldı.
Ama bir şey fark ettim. Bu illet bizlere iyi hissediyorken yaşadığımız andan zevk almayı öğretiyor bence, sevdiklerimize daha iyi davranmayı, kendimizin mükemmel olmadığı gerçeğini dolayısıyla mütevaziliği.
Şimdi ise üzerimde buhranlar bulutlar var, neden diyorum neden güzel ve saf sevgilimi bıraktım, neden oldurmaya çalışmadım, neden bitirdim, bitmesine izin verdim. Saf duygular kolay bulunmuyor heleki bir yaştan sonra imkansız hale geliyor.
Geri dönüş olsa dönerdim sevgilime, saf hayatıma devam ederdim. Çekerdim sevgilim kavgalarını her şeyini. Şimdi lanetlendim, evlenmek istemene karşı çıktığım için bin pişmanım geriye dönüş yok biliyorum, ömür boyu da bu illeti insanlara bulaştırma olasılığı fikri bile beni bitiriyor. Bırak bunu en basitinden, genital bölgemi tıraş bile edemiyorum korkudan.
Ne olursa olsun kim olursa olsun, bazen selam verdiğiniz görevli, bazense zamanında canımdan parça dediğiniz sevgiliniz, insan kaybedince anlıyor değerini, tıpkı sağlığını kaybedince geçmişin değerini anladığı gibi.
Bazende diyorum ki ne dertler var bu nedir ki? Çekersin. Fakat kendi sorumsuzluğun yüzünden böyle bir bataklığa düşmek, hele ki tedavisinin olmaması daha da delirtiyor insanı.
Keşke diyorum bu illetin tedavisi olsaydı gerekirse 1 yıl sürsün bu tedavi fakat söküp atsın bulaştırma ihtimalini. Nasıl safça seveceğiz, nasıl saf duygularla dokunacağız başkasına bu hastalıkla? Nasıl karşımızdakinin hayatını mahvetme riskini göze alacağız?
Belki bir gün...
Alınanlar gücenenler olduysa kusura bakmayın dostlar. Ama ben eski sevgilimi ve hayatımı çok özledim.