Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 3/5 - 1 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Size hikayemi anlatayım
#11
Arkadaşlar söyledkleriniz bakış açılarınız çok güzel ama ben virüsün bana verdiği zararları umursamıyorum zaten. Benim korkum bi aile kuramayacak çocuk doğuramayacak olma ihtimali. Evt bu ihtimal bu hastalık olmasa da vardı ama şu anda yüzdesi daha fazla. Benim korkum kabul görüp görmemekte değil. Benim korkum ondan sonraki süreç. Söylesem gitse doktora sorsa doktor önemsiz bir şey diyecek kabul edecek. Doktorlar yaşattığı fiziksel durumları bilmiyor ki (psikolojiyi zaten geçtim) Tanıdığım 3 yıl boyunca her hafta atak yaşayan ağrıları dinmeyen insan var. Sürekli karıncalanma yaşayan insanlar var ben de dahil. Belki karşımdakinin en büyük zevki alkol almak ama her aldığında çıkacak lanet edecek. Yani bu bir deneme değil ki atıyorum 1 yıl kalsın bu virüs sende bak bakalım ne kadar da bir çıkaracaksın alışabilecek misin olmadı yok ederiz değil ki girdi mi hayatı boyunca çekecek bir insan da. Sürekli bulaştırma korkusuyla yaşayacağım. Hiçbir zaman rahat düşünmeden cinsellik yaşayamayacağız. Yani sonunda karşındakinin hayatını mahvetmek de var ben yaşarım bununla napayım ama o insanın hayatını bile bile mahvetmeye ne hakkım var benim üzüntüm bu
Cevapla

#12
Arkadaşlar dün gece 2. Atağı farketmemin verdiği çöküntü ile bu mesajları yazmıştım. Fakat herkesin bu düşüncülerini görmek duygulandırdı beni. Atakların bizi daha duygusal bir döneme sürüklediğini düşünüyorum.

Umarım en kısa zamanda tedavisi aşısı herneyse bulunur ve bir daha karşımıza çıkmaz.

En azından bulaşmasını engelleyen bir aşı çıksa veya arkadaşların dediği gibi sürekli latent beklemesini sağlayacak bir şey çıksa.

Jilet kullanamamak bile çok üzüyor beni hani kim üzülür ki jilet kullanamadığına? Ama işte kaybedince anlaşılan kıymetler...

Zaten biriyle birlikte olmayı düşünemiyorum bile hayatımda ilk kez bu kadar uzun süre karşı cinsten uzağım.
Cevapla

#13
Dikkatli davranıldığı sürece cinsellik sorun olmayacaktır.

Yapılacak bir sey yok su anlık, bundan sonra dikkatli davranılması gerekiyor tedavisi cıkana kadar. Kabul etmekten baska care yok. 

Sezeryanla cocuk da dogurabilirsin, bir engelin yok cok sukur. 

Bu düşüncelerden uzaklaşmak için kendine yöntemler bulmalısın. Sana senden baska kimse yardımcı olamaz.
Cevapla

#14
Sanırım çocuk doğarken zaten doktorlar izliyorlar ve baskılama tedavisi uyguluyorlar. Dolayısıyla evet biraz farklı olacak fakat doktor ile görüşüldüğünde doğum sırasında bir problem olacağını düşünmüyorum.
Cevapla

#15
Tek sıkıntı bulaştırmak
Cevapla

#16
(09-03-2020, Saat: 17:46)Nedenben Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Tek sıkıntı bulaştırmak

Arkadaşlar ben doğum yaptım. Sizde yapabilirsiniz. Bu konuda endişelenmeyin. Su patlamadan yada patladığı anda alınıyor. Benim 35 te erken doğum başladı hemen aldı doktorum. Uçuğum olmasaydı biraz daha tutabilirdik dedi. Neler hissettiğimi bilemezsiniz. Zor bir süreç evet ama bir şekilde geçiyor.
Cevapla

#17
Benim anlamadığım bulaşıcılığı hakkında onca şey söyleniyor. Örneğin bana bulaştıran veya bize bulaştıran insanlar lezyon varken mi birlikte oldular? Bunu bir türlü anlamıyorum
Cevapla

#18
şimdi şöyle partnerin açısından 4 alternatif var.
1. lezyon vardır hastalığı da biliyordur yine de ilişkiye girmiştir.
2. lezyon vardır hastalığı bilmiyordur. bilmeden ilişkiye girmiştir.
3. lezyon yoktur ama hastalığı biliyordur. lezyon yok diye ilişkiye girmiştir.
4. lezyonda yoktur hastalığı da bilmiyordur ama taşıyıcıdır yada önceleri asemptomatik olarak atak geçirmiştir. lezyon olmadığı için masumiyetle ilişkiye girmiştir.

senin açından ise 3 alternatif var.
1- lezyon vardır. görmemişsindir
2- lezyon vardır. görmüş ama umursamamışsındır
3. lezyon yoktur. zaten göremezsin.

bu iki durumu kombinasyonlayabilisrin. yani çok seçenek var.
Cevapla

#19
Hopeful27 gerçekten çok sıkıntı bir durum bir an evvel bir çare bulunması lazım şu dandik uçuk hastalığına...
Cevapla

#20
(09-03-2020, Saat: 13:56)Nedenben Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Arkadaşlar söyledkleriniz bakış açılarınız çok güzel ama ben virüsün bana verdiği zararları umursamıyorum zaten. Benim korkum bi aile kuramayacak çocuk doğuramayacak olma ihtimali. Evt bu ihtimal bu hastalık olmasa da vardı ama şu anda yüzdesi daha fazla. Benim korkum kabul görüp görmemekte değil. Benim korkum ondan sonraki süreç. Söylesem gitse doktora sorsa doktor önemsiz bir şey diyecek kabul edecek. Doktorlar yaşattığı fiziksel durumları bilmiyor ki (psikolojiyi zaten geçtim) Tanıdığım 3 yıl boyunca her hafta atak yaşayan ağrıları dinmeyen insan var. Sürekli karıncalanma yaşayan insanlar var ben de dahil. Belki karşımdakinin en büyük zevki alkol almak ama her aldığında çıkacak lanet edecek. Yani bu bir deneme değil ki atıyorum 1 yıl kalsın bu virüs sende bak bakalım ne kadar da bir çıkaracaksın alışabilecek misin olmadı yok ederiz değil ki girdi mi hayatı boyunca çekecek bir insan da. Sürekli bulaştırma korkusuyla yaşayacağım. Hiçbir zaman rahat düşünmeden cinsellik yaşayamayacağız. Yani sonunda karşındakinin hayatını mahvetmek de var ben yaşarım bununla napayım ama o insanın hayatını bile bile mahvetmeye ne hakkım var benim üzüntüm bu

Tatlım sen psikiyatri mi psikolog mu ne bence seanslarını artır, kendine meşale bul ve evde pijamalarla dolaşmayı bırak ve bir an önce hayata karış ... herkesin psikolojisi bozuk ama sen de bizi yerin dibine çekiyorsun ... bu kadarına da PESS artık !!
Cevapla



Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar:
1 Ziyaretçi