HT Forum

Tam Versiyon: Kendimce geçirdiğim süreci anlatmaya çalışacağım
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Herkese merhaba arkadaşlar. Burada ki ilk yazım bu olacak. Size biraz yaşadığım süreci anlatmaya çalışacağım. Hem içimdekileri dökebilmek hem de olur ya benim perspektifime yakın biri varsa anlaşılmanın verdiği rahatlamayı hisseder.
  Olaylar bundan yaklaşık 2.5-3 yıl önce pandemi dönemi üniversiteler uzaktan eğitim verirken 24 yaşında tek başıma yaşadığım öğrencilik dönemimin son demlerinde başladı. Sanırım Antalya'ya kesin dönüş yapmamdan 3-4 ay öncesiydi. Yabancı uyruklu bir kız arkadaşım oldu. Kafa yapılarımız bir yerden sonra pek uyuşmayınca ilişki bitti. Ama Antalya'ya döndükten 2-3 hafta sonra bir sıkıntı hissedip doktora gitmemle beraber kendisinin bana elveda herpesi verdiğini farketmiş oldum. Tabi ilk iş herkesin yaptığı gibi delicesine çare aradım. Oraya bakıyorum yok buraya bakıyorum yok. Google translate desteği ile ingilizce literatürde aşı, ilaç vs. gibi en azından önceki halime bir adım yaklaştıracak bir şeyler aradım. Elbette bir sonuç yok. Rüyalarımda zamanda geriye sıçrayıp o buluşmayı kaç defa iptal ettiğimi sayamıyorum bile. Üzüntü, öfke her şey birleşti psikolojim altüst oldu. Tabi insan bi süre sonra düşünüyor; bilerek mi yaşatıldı bu bana yoksa bilmeden mi ? Şöyle bir geçmişi düşününce bana söylenen bazı yalanları hatırlayıp kendisine bir mesaj çektim neden söylemediğine dair vs. Yani göz göre göre bulaştırılmış nur topu gibi bir herpesim oldu. Bir yandan herpes atakları, bir yandan uzaktan eğitim fırsatıyla verilen dersler, uzun süren projeler derken berbat 1 seneyi yaşamış oldum. Standart seviyede bir cinsel hayatı biri iken başkasına yaşadığımı yaşatma korkusuyla kadınlardan uzaklaştım. Arkadaşlarım birileriyle tanıştırmaya çalıştıkça kimseye sıkıntımı anlatamadığımdan sürekli bahaneler uydurdum. Çünkü kimseye abayı yakmak istemiyordum. Çünkü insan araştırdıkça farkediyor ki bunu bir erkeğin yaşaması evet cidden sıkıntılı bir süreç ama bir kadının bunu yaşaması çok daha sıkıntılı bir süreç. Evet kesinlikle şu yaşa kadar evlenmeliyim vs gibi düşünceleri olan biri olmasam da sevdiğin birine bulaştırmak hatta ileri ki yıllarda doğabilecek çocuklarıma annesinden bulaştırmış olma düşüncesi beni öyle bir ele geçirdi ki anlatamam. Karanlıkta yere çöküp oturmuş bir çocuk gibi hissediyordum. Hatta şöyle anlatayım hedefim önceden ekonomik ve sosyal sebeplerle yurt dışında çalışmak iken benim durumumda bir kız arkadaşımın olması ihtimali daha fazla olabileceği için gitmeyi ister hale gelmiştim. Demem o ki bu psikolojiyle yaşanmaz arkadaş. İnsan farkına varıyor ama toparlanma süreci vakit alıyor. Bende şu an bu toparlanma sürecimin son aşamalarında olduğumu hissediyorum. Bir süredir burayı keşfetmiş bulunmaktayım. Forumda sürekli insanların yazdıklarını okudukça özellikle adını hatırlayamadığım bir arkadaşın yazısı beni cidden etkiledi. Dedim işte bu, yalnız değilim. Benim gibi düşünmüş, benim gibi yaklaşmış olaylara. Belki biraz egoist bir yanı var ama insan yaşadığı kötü olayı onun gibi yaşamış birilerini görünce bir nebze daha rahatlıyor. Şimdilerde ise kafa olarak daha rahat bir noktadayım. Belki olaylara daha duygusal bir yerden baktığım için bu psikolojinin üstesinden gelmem bu kadar vakit aldı ama önemli olan ''hayat böyle yaşanmaz'' diyebilmekmiş. Sanırım biraz daha atacağın adımı düşünmektense sadece adım atmak gerek. Elbet en önemli dertlerimizden birinin bu olmayacağı günler gelecek. Herkese daha çok gülüp oynayacağı günler dilerim.
(05-09-2023, Saat: 03:38)freed0m07 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Herkese merhaba arkadaşlar. Burada ki ilk yazım bu olacak. Size biraz yaşadığım süreci anlatmaya çalışacağım. Hem içimdekileri dökebilmek hem de olur ya benim perspektifime yakın biri varsa anlaşılmanın verdiği rahatlamayı hisseder.
  Olaylar bundan yaklaşık 2.5-3 pandemi dönemi üniversiteler uzaktan eğitim verirken 24 yaşında tek başıma yaşadığım öğrencilik dönemimin son demlerinde başladı. Sanırım Antalya'ya kesin dönüş yapmamdan 3-4 ay öncesiydi. Yabancı uyruklu bir kız arkadaşım oldu. Kafa yapılarımız bir yerden sonra pek uyuşmayınca ilişki bitti. Ama Antalya'ya döndükten 2-3 hafta sonra bir sıkıntı hissedip doktora gitmemle beraber kendisinin bana elveda herpesi verdiğini farketmiş oldum. Tabi ilk iş herkesin yaptığı gibi delicesine çare aradım. Oraya bakıyorum yok buraya bakıyorum yok. Google translate desteği ile ingilizce literatürde aşı, ilaç vs. gibi en azından önceki halime bir adım yaklaştıracak bir şeyler aradım. Elbette bir sonuç yok. Rüyalarımda zamanda geriye sıçrayıp o buluşmayı kaç defa iptal ettiğimi sayamıyorum bile. Üzüntü, öfke her şey birleşti psikolojim altüst oldu. Tabi insan bi süre sonra düşünüyor; bilerek mi yaşatıldı bu bana yoksa bilmeden mi ? Şöyle bir geçmişi düşününce bana söylenen bazı yalanları hatırlayıp kendisine bir mesaj çektim neden söylemediğine dair vs. Yani göz göre göre bulaştırılmış nur topu gibi bir herpesim oldu. Bir yandan herpes atakları, bir yandan uzaktan eğitim fırsatıyla verilen dersler, uzun süren projeler derken berbat 1 seneyi yaşamış oldum. Standart seviyede bir cinsel hayatı biri iken başkasına yaşadığımı yaşatma korkusuyla kadınlardan uzaklaştım. Arkadaşlarım birileriyle tanıştırmaya çalıştıkça kimseye sıkıntımı anlatamadığımdan sürekli bahaneler uydurdum. Çünkü kimseye abayı yakmak istemiyordum. Çünkü insan araştırdıkça farkediyor ki bunu bir erkeğin yaşaması evet cidden sıkıntılı bir süreç ama bir kadının bunu yaşaması çok daha sıkıntılı bir süreç. Evet kesinlikle şu yaşa kadar evlenmeliyim vs gibi düşünceleri olan biri olmasam da sevdiğin birine bulaştırmak hatta ileri ki yıllarda doğabilecek çocuklarıma annesinden bulaştırmış olma düşüncesi beni öyle bir ele geçirdi ki anlatamam. Karanlıkta yere çöküp oturmuş bir çocuk gibi hissediyordum. Hatta şöyle anlatayım hedefim önceden ekonomik ve sosyal sebeplerle yurt dışında çalışmak iken benim durumumda bir kız arkadaşımın olması ihtimali daha fazla olabileceği için gitmeyi ister hale gelmiştim. Demem o ki bu psikolojiyle yaşanmaz arkadaş. İnsan farkına varıyor ama toparlanma süreci vakit alıyor. Bende şu an bu toparlanma sürecimin son aşamalarında olduğumu hissediyorum. Bir süredir burayı keşfetmiş bulunmaktayım. Forumda sürekli insanların yazdıklarını okudukça özellikle adını hatırlayamadığım bir arkadaşın yazısı beni cidden etkiledi. Dedim işte bu, yalnız değilim. Benim gibi düşünmüş, benim gibi yaklaşmış olaylara. Belki biraz egoist bir yanı var ama insan yaşadığı kötü olayı onun gibi yaşamış birilerini görünce bir nebze daha rahatlıyor. Şimdilerde ise kafa olarak daha rahat bir noktadayım. Belki olaylara daha duygusal bir yerden baktığım için bu psikolojinin üstesinden gelmem bu kadar vakit aldı ama önemli olan ''hayat böyle yaşanmaz'' diyebilmekmiş. Sanırım biraz daha atacağın adımı düşünmektense sadece adım atmak gerek. Elbet en önemli dertlerimizden birinin bu olmayacağı günler gelecek. Herkese daha çok gülüp oynayacağı günler dilerim.
Kardeşim benim seni hiç tanımıyorum bilmiyorum ama yazdıklarını o kadar samimi ve içten yazmışsın ki okurken emin ol kendimi buldum ve emin ol bu yazını okuyan forumdaki diğer arkadaşlar da yazdıklarının ne anlam ifade ettiğini çok iyi biliyor. Daha bu yazılarını okumadan yarım saat öncesine kadar atak yedim üstüne bu yazıya denk geldim.Ne yapalım canım kardeşim dünyanın sonu değil öyle ya da böyle yaşayacağız bunu lehimize kullanmamız gerekiyor sağlığımıza daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Evlenme konusuna gelince işte orası derin mevzu… orda bende tıkanıyorum ama bu şekilde bizi kabul edecek illa ki birileri olacak. Bizlere hep sevgi duygusunun her şeyin üstesinden gelebilecek güce sahip olduğunu öğretmediler mi canım kardeşim? Öyleyse bizi gerçek anlamda sevecek olan kişi bir noktada bizi böyle de kabul edebilir.
(05-09-2023, Saat: 22:57)Gazetekeyfi Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Kardeşim benim seni hiç tanımıyorum bilmiyorum ama yazdıklarını o kadar samimi ve içten yazmışsın ki okurken emin ol kendimi buldum ve emin ol bu yazını okuyan forumdaki diğer arkadaşlar da yazdıklarının ne anlam ifade ettiğini çok iyi biliyor. Daha bu yazılarını okumadan yarım saat öncesine kadar atak yedim üstüne bu yazıya denk geldim.Ne yapalım canım kardeşim dünyanın sonu değil öyle ya da böyle yaşayacağız bunu lehimize kullanmamız gerekiyor sağlığımıza daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Evlenme konusuna gelince işte orası derin mevzu… orda bende tıkanıyorum ama bu şekilde bizi kabul edecek illa ki birileri olacak. Bizlere hep sevgi duygusunun her şeyin üstesinden gelebilecek güce sahip olduğunu öğretmediler mi canım kardeşim? Öyleyse bizi gerçek anlamda sevecek olan kişi bir noktada bizi böyle de kabul edebilir.

Geçmiş olsun umarım ataklar gün geçtikçe azalmaya devam eder. Seni birazcık depresif gördüm ben de uzun süre bu şekilde kaldım ama cidden gerek yok. Evlilik benim gözümde çoğunluğun baktığıyla aynı konumda değil açıkcası. Esas olan ilişkiler diye düşünüyorum. Psikoloji uzmanı değilim ama bu hastalığın bizde yarattığı etkinin biraz aşağılık kompleksi olduğunu düşünüyorum. Fakat gerçeklerle yüzleşip kabullenmediğimiz sürece bu süreç uzadıkça uzuyor. İnsan ilişkilerinde ise önemli olan kendini karşıya nasıl gösterdiğin. Çünkü kişilerin ilk izlenimleri senin sunduğun sahne doğrultusunda oluyor. Dolaylı olarak bağlamak istediğim nokta şu bu aşağılık kompleksini aşmadan kendini karşındaki insana tanıttığın vakit sen gizlediğini sansan dahi karşıdaki insan bir şekilde senin kendini gördüğün noktaya yakın bir yerden sana bakıyor ve bu psikolojideyken sağlıklı ilişki kurmanın zor olduğunu düşünüyorum. Gerçekleri kabul ettiğimiz noktada anlamlı ilişkiler kurulabilir ancak. Dediklerimi yanlış anlamayın. Ne psikoloğum ne başka bir şey sadece düşünecek çok vaktim oldu ve bu çukurdan böyle çıkabildim. Umarım farklı bi açı kazandırabilmişimdir okuyan arkadaşlar için.